.jpg)
6.04.2015
Evvela şunu belirtmek gerekirse; ben yazmayı iş yada meslek olarak görmüyorum. Benim için hobi ya da eğlenceden de öte bir yere sahip. Sabah uyandığınızda kahvaltı yapmadan güne başlayıp, öğlen yemeği ile de hayata başlayabilirsiniz. İşte benim içinde yazmak böyle bir şey. Yazmadan durabilirim fakat kahvaltı kadar önemli ve ihtiyaç duyduğum bir eğilim artık benim için.
Zamanımı değil, kendimi yazmaya veriyorum. Bu da belli zaman sonra yeni şeyler ortaya çıkmasını sağlıyor. Etrafımdakilere de sürekli okumaktan sonra yazmayı öneriyorum.
Aslında benim için anlamsız ve saçma işler ya da uğraşlar yoktur. Kimisi zamanının çoğunu oyun oynayarak geçirirken, kimisi de film izleyerek geçirebilir. Bu eğilimlere ben öncelik belirtisi diyorum. İşte benim önceliklerim arasında da yazma var. Yazmanın önemli ve etkin bir sanat olduğu bilincindeyim. Sanat olsun diye belki gayretim olmuştur fakat daha çok gereksinim duyduğum ve de zevk aldığım için yazıyorum. Sözcüklerin cümlelere dönüşmesi, cümlelerden metinlerin oluşması bana haz veriyor. Okunması elbette önemli. Okurun çoğalıp yorumlanması da birçok yazan kişi için zevk verdiği gibi bana da verir elbette. Ancak ben her şeyden önce kendim için yazıyorum.
''Sanat sanat içindir.'' görüşünü benimsiyorum. Bu hususla yazıyorum ve yazmaya da devam edeceğim.
Peki ne tür şeyler yazıyorum? Bu soruya tek bir yanıtla cevap vermek olanaksızdır. Çünkü ben zevk aldığım her alanda, her türde yazabilirim. Şuana dek yazdıklarım arasında romanlar, makaleler, öyküler, denemeler ve tiyatrolar yer alıyor. Şöyle bir sıralamak gerekirse;
genellikle ''roman, hikaye, masal, deneme, makale, tez, teori, senaryo, tiyatro, Blog, Viki, Damla, G-kitap'' vs. türlerde yazıyorum. ''Blog, Viki, Damla ve G-kitap nedir?'' diye düşünebilirsiniz. Kısaca açıklamak gerekirse, bilindiği gibi artık güncenin gelişmiş hali olan Blog yazarlığı her geçen gün daha da gelişiyor. ''Kendimce yazıyor ve yorumluyorum.'' İşte bu eğilime Blog yazma diyorum. Viki ise daha farklı bir yazım türü. Geniş çapta literatür taraması yapılarak, bir konu üzerine araştırmayla kaleme alınan yazım türüdür. Damla ise daha farklı bir mantık olup, bir kavram üzerinden yola çıkıp, etraflıca kaynak aramasıyla ele alınan yazı türüdür. G-kitap ise yine kendimce geliştirdiğim ''Damla'' mantığı gibi yeni ve özgündür. Tamamen kaynak gösterilerek İnternet sitelerinden derlenen bilgilerin özgünce kaleme alınması ve kitap haline dönüştürülmesidir.
Sizinde yazmaya ve bu eğilimi geliştirmeye gayret göstermenizi diliyorum. Ancak unutulmamalıdır ki, yazma eğiliminin en önemli vitamin kaynağı bolca okumaktır, yazar olmak için bolca okunması gerektiği gibi.
